SATRAPLAR bulutlu bir sabahti yalnizlik saatin kumlariydi sanirim yüzüme çarpan ivecen kalabalik agir agir uzaklasti orman ve deniz günleri geride kaldi çölü kesti bir marti bir çiglik tas kanatlarla vurdum uzak daglara ardimdan gelen yok, sanirim cebi çiçeklerle dolduran gül ve kiraz bahçeleri yandi altimda geçmisin ati omuzlarimda saclarinin uzun yillar ördügü kaftan karardi sanirim dönmeyecegim sislere gömüldü çoktan eski günlerin bulanik tapinagi dönüyor güz kartallari yaklasik satraplarin gömütüne, boz kayalardan nerdeyse inecek karanlik kösede gözlerini dikmis üç basli köpek sizan kana bakti artik irmagin sonuna vardik